bütün

Betekenis (Engels)

Det

1. entire, complete
2. all
3. not divided into small coins, a whole (banknote etc.)

Noun

something unitary; having the quality of oneness.

Concepten

geheel

heel

totaal

volledig

volkomen

compleet

helemaal

finaal

voluit

alle

gehele

ten volle

totaliter

al

vol

gans

🪿

complete

volledige

totale

volslagen

Synoniemen

tüm

hep

tam

cümle

hepsi

yekpare

eksiksiz

baştanbaşa

tamam

adamakıllı

toplam

olanca

tamamen

kamu

refah

sağ

sağlam

sahih

sık

toplu olarak

toptan

topu

tümü

var

yine

🔁

zenginlik

topyekün

haiz

paviyon

zedelenmemiş

tümü ile

elinden gelen

tamamiyle

bar

💃

baştan başa

bölünmez

çok

dahi

daima

doğru

dürüst

gür

hep birden

her

🔁

her biri

mevcut

Vertalingen

ganz

all

tout

whole

vollständig

total

gänzlich

entire

gesamt

entirely

Uitgesproken als (IPA)

/byˈtyn/

Etymologie (Engels)

Overgenomen van Ottomaans-Turks: بوتون

In summary

From Ottoman Turkish بوتون (bütün), from Proto-Turkic *bütün, a derivation of *büt- (“to end, accomplish”).

Zinnen

Bütün bunları nereden biliyorsun?

Hoe weet je dit allemaal?

Seninki de bütün diğerleri gibi değil mi ?

Is de jouwe niet zoals alle anderen?

Bütün bunlara sebep neymiş?

Wat was de reden hiervoor?

Bütün söyleyeceğin bu mu ?

Is dat alles wat je te zeggen hebt?

Adam temiz , bütün geçmişini araştırdım, sorun yok .

De man is schoon, ik heb zijn hele verleden gezocht, geen probleem.

Bütün masalar doluydu.

Alle tafels waren vol.