çocuk

Mane (Îngilîzî)

1. child
2. a male around dating age

Têgeh

zarok

🧒

منداڵ

مناڵ

zarrok

biçûk

sewal

بچووک

زندهوهر

ژن

حهیوان

ئاژهڵ

ajal

زارۆک

candar

heywan

lawir

mindal

Hevwate

oğul

yavru

oğlan

👦

evlât

kız

👧

yumurcak

evlat

velet

👦

bebek

👶

küçük

hayvan

🐾

insan

kadın

👩

kimse

kişi

🧑‍🦱

kızılkanat

oğlum

ufaklık

uşak

yaramaz çocuk

yaratık

erkek evlat

evlatlar

haspa

bebe

🧒

başlangıç aşamasında olan

bebeklikle ilgili

alet olan kimse

çocuk kitabı

çoçuk

bayan

👩

ogul

çocukça

çocuklar

çocukluk

çocuksu

çoluk çocuk

dam

delikanlı

erkek çocuk

genç

Werger

Kind

🧒

enfant

🧒

child

🧒

criança

🧒

kind

🧒

bambino

🧒

niño

🧒

παιδί

niña

👧

filho

gosse

🧒

menino

👦

kid

🧒

fille

👧

Wekî (IPA) tê bilêvkirin

[t͡ʃo̞ˈd͡ʒuk]

Etîmolojî (Îngilîzî)

Ji Ottoman Turkish mîras hatiye girtin: چوجق

Hevwate bi azerî: çocuq

Hevwate bi ozbekî: jujuq

Hevwate bi tirkmenî: jōjuk

Hevwate bi Old Turkish: 𐰲𐰆𐰲𐰹

In summary

From Ottoman Turkish چوجق (çocuk, “pigling; child”), from Proto-Turkic *čōč- (“child; young pig”); from which also *čōčka (“pig”).
Cognate with Azerbaijani çocuq (“child”), Uzbek jujuq (“small child”), Turkmen jōjuk (“piglet”), Old Turkic 𐰲𐰆𐰲𐰹 (čočuk, “piglet?”).

Hevok

Sen çocuk değilsin artık , anlıyor musun ?

Hûn êdî zarokek nine, hûn fam dikin?

Dışarıda birkaç kadınla bir sürü çocuk vardı .

Li derve çend jin û gelek zarok hebûn.

Sokaklarda bir sürü çocuk vardı .

Li kolanan gelek zarok hebûn.

Çocuk yine bir şeyler mırıldandı.

Kurik dîsa tiştek şaş kir.

Çocuk evin meyvesidir.

Zarok fêkiya xanî ye.

Sertoğlu evli ve iki çocuk babası .

Sertoğlu zewicandî ye û du zarokên wî hene.