üzerine

Senso (Inglese)

onto

Con trattino come

ü‧ze‧ri‧ne

Pronunciato come (IPA)

[yzɛɾine]

Frasi

Daha sonra bu rakamın da çok üzerine çıkıldı.

Più tardi, questa figura era ben al di sopra della figura.

Genelde yazmış olduğu kitap türleri gizli servis ve ajan kahramanları üzerine kurulmuştur.

In generale, i tipi di libri che ha scritto si basano su servizi segreti e eroi dell'agente.

Üzerine dikilen gözleri görünce büsbütün şaşırdı.

Fu completamente sorpreso di vedere gli occhi piantati su di lui.

Vali'nin abisini vurması üzerine zombiye dönüştüğünü görür ve öldürmek zorunda kalır.

Quando il governatore ha colpito suo fratello, vede che è diventato uno zombi e deve uccidere.

Kasketinin altından fırlayan, tozdan bembeyaz olmuş saçları direksiyonun üzerine serilmişti.

I suoi capelli, che saltavano sotto il casco, erano bianchi sul volante.