B2

ince

Anlam

  1. Having little thickness; thin, narrow.
  2. slim, slender
  3. Consisting of extremely small pieces; fine, fine-grained.
  4. Requiring great care in execution, or very detailed.
  5. high-pitched, sharp
  6. Having low viscosity; inviscid.
  7. kind, polite
  8. (of vowels) front

Tireli olarak
in‧ce
(IPA) olarak telaffuz edilir
/inˈd͡ʒe/

Bunu yer imlerine ekle

Bu kelimeyi yaz

" ince " yazmayı deneyin
Türkçe

Türkçe learnfeliz ile öğrenmeye başlayın.

Konuşma pratiği yapın ve " ince " ve Türkçe içindeki diğer birçok kelime ve cümleyi ezberleyin.

Türkçe kurs sayfamıza gidin
Cümleler
Taşların  yanında ,  duman  halinde,  sıcak
🥵
   ve   ince  zerreler uçuşur.

Next to the stones, in the form of smoke, hot and fine particles fly.

Devamını oku
Ağzı   bir
1
   parça  aralıktı  ve  dudaklarının  kenarında   gayet   ince  tüyler  vardı .

His mouth was a bit open, and there were quite fine hairs on the edge of his lips.

Devamını oku
Gökyüzü  açıktı  ve  batıda, ufka yaklaşmış bulunan  ince   bir
1
   hilal
🌙
   vardı .

The sky was clear, and there was a thin crescent in the west that was approaching the horizon.

Devamını oku
Burnunun  uç  tarafındaki mesameler büyümüş  ve   bunlardan   ince  yağlar sızmıştı.

The meshes at the tip of his nose had grown larger, and thin oils had leaked from them.

Devamını oku
Bu   eski
🧓
  püskü elbiseli,  siyah
 fanilalı,  ince   kumral   bıyıklı  külhanbeyini süzdü.

He looked at this old shabby dress, black undershirt, thin brown moustache.

Devamını oku

Comments

ile devam edin Türkçe Türkçe
Türkçe