genç

Anlam (İngilizce)

young

Eş anlamlılar

delikanlı

yiğit

ufak

yeni yetme

yeniyetme

yetişmemiş

çocuk

🧒

gençten

küçük

Çeviriler

jeune

jung

young

jovem

giovane

joven

jong

jove

jeugdig

νεαρός

Jugendlicher

Jugendliche

iuvenis

jugendlich

(IPA) olarak telaffuz edilir

/ˈɡent͡ʃ/

Etimoloji (İngilizce)

Osmanlı Türkçesi öğesinden devralındı: كنج

Azerbaycan dili ile aynı kökten türemiştir: gənc

In summary

From Ottoman Turkish كنج (genç), from Proto-Turkic *kēnč (“young”). Cognate with Azerbaijani gənc.

Cümleler

Henüz genç olduğum için bilmiyor olabilirim.

I may not know because I'm young yet.

Fakat genç adam onun ne söylediğini anlamadı.

But the young man did not understand what he was saying.

Yarışmaya otuz beş genç sanatçı katıldı.

Thirty-five young artists participated in the competition.

Beraberce genç kızın odasına girdiler .

Together they entered the young girl's room.

Bütün bu damların üstü genç , ihtiyar kadınlarla dolmuştu.

All these roofs were filled with young, old women.