ancak

Anlam (İngilizce)

Adv

1. only
2. at best

Conj

however, but

Tireli olarak

an‧cak

(IPA) olarak telaffuz edilir

[ˈɑn.d͡ʒɑk]

Etimoloji (İngilizce)

From Ottoman Turkish آنجق (ancak) from Proto-Oghuz [Term?] (ančak, “exactly like that”) from earlier Proto-Oghuz [Term?] (anča ok, “exactly like that”) emphatic form of Proto-Oghuz [Term?] (anča, “like that”) equative form of Proto-Turkic *ol (“he/she/it/that”).
Also see o and anca.

Cümleler

Ancak günün geri kalanında haberler iyiydi.

However the day got better.

Ancak ilgili aileler için sonuçlar acı verici .

For the families involved, though, the results are painful.

Ancak haklı olan taraf biziz ve kazanacağız.

However, the right is on our side and we will win.

Ancak Kabakçı aynı fikirde değil .

Kabakci, however, disagrees.

Ancak süreç Ekim ayında iptal edildi.

However, the process was called off in October.

Ancak şimdi kasabada yalnızca bir Sırp yaşıyor.

However, only one Serb now lives in the town.

Bu iddialı bir hedef , ancak imkansız değil .

This objective is ambitious, but not impossible.

Ancak gerekli olan siyasi irade mevcut değildi.

But the political will simply did not exist.