grand

Cümleler

An user

Le grand point , dans tout ceci , est de gagner du temps .

Tüm bunlarda en büyük nokta zamandan tasarruf etmektir.

An user

Un autre grand animal
🐾

.

Başka bir büyük hayvan.

An user

Un autre modèle plus grand fut construit pour de nouvelles expériences .

Yeni deneyimler için bir başka daha büyük model inşa edildi.

An user

Le premier
1st

roman rencontre un grand succès aux États-Unis

et en Grande-Bretagne .

İlk roman Amerika Birleşik Devletleri ve Büyük Britanya'da büyük bir başarı ile karşılaştı.

An user

Il
👨

rencontre le grand champion Jimmy Torrent , qui le prend sous sa protection .

Onu koruması altına alan büyük şampiyon Jimmy Torrent ile tanışır.

An user

Cependant leur plus grand obstacle sera de survivre à

leur maladresse .

Ancak, en büyük engelleri, sakarlıklarından kurtulmak olacaktır.

An user

C'était le deuxième
2nd

plus grand lac du Japon

après le Lac Biwa.

Biwa Gölü'nden sonra Japonya'nın ikinci en büyük gölüydü.

An user

Les Amazighs avaient un grand empire à l'époque des romains .

Amazighs'in Romalılar zamanında büyük bir imparatorluk vardı.

Anlam (English)

1. big
2. tall
3. grown up, big
4. great
5. big fat (an intensifier)
6. greater (together with the surrounding area pertaining to it)

boylu

qui fait autorité

de haute taille

devenir grand

grande personne

très grand

trop grand

le Grand

Sıklık

(IPA) olarak telaffuz edilir

/ɡʁɑ̃/

Inherited from Ortaçağ Fransızcası

grand

Inherited from Eski Fransızca

grant

Inherited from Latince

grandis

In summary

Inherited from Middle French grand, from Old French grant, from Latin grandem.

Bunu yer imlerine ekle

Telaffuzunuzu geliştirin

Arrow pointing to the button

Fransızca

Start learning Fransızca with learnfeliz.

Practice speaking and memorizing "grand" and many other words and sentences in Fransızca.

Go to our Fransızca course page

Notes

Sign in to write sticky notes