kendi

Reikšmė

Pron

1. self, oneself
2. own
3. he, she, him, himself, herself

Adv

of one's own

Adj

respective, particular; own

Tariama kaip (IPA)

/cændi/

Etimologija

Inherited from Ottoman Turkish كندی (kendi, “one's self”), from older كندو (kendü), from Old Anatolian Turkish كندو (gändü), from Proto-Turkic *kẹntü (“self, himself”). Cognate with Old Turkic 𐰚𐰦𐰇 (kentü, “self, own”), Karakhanid كَنْدُو (kendü, “self, own”), Yakut кини (kini).

Sakiniai

Orası da kendi malı idi .

Tai buvo jo paties nuosavybė.

Kendi güvenliğin için .

Savo saugumui.

Artık kendi kendimden utanıyordum.

Man dabar buvo gėda dėl savęs.

Dört sene evvel ölen kendi babasını hatırladı.

Jis prisiminė savo tėvą, kuris mirė prieš ketverius metus.

Çünkü o zaman kendi istediğimi değil , benden istenileni yapmaya mecbur olacağım.

Nes tada man nereikės daryti to, ko noriu, bet turėsiu daryti tai, ko noriu.

Hıristofyas da kendi radikallerinden baskı gördü.

Christia taip pat kentėjo nuo savo radikalų.

Bazı eski ayarlara kendi yönlendirme numaraları atanmıştır.

Kai kurie seni parametrai buvo priskirti jų pačių maršruto numeriams.

Ömer misafirlerini oturtarak kendi ayakta durmak istedi, fakat Bedri yerini ona verdi .

Omaras norėjo atsistoti sėdėdamas savo svečius, bet Bedri davė jam savo vietą.