bir

Betekenis

Num

one

Adj

one

Adv

only, solely, merely

Det

a, an

Pron

some

Noun

1. mono
2. single

Uitgespreek as (IPA)

/bir/

Etimologie

Inherited from Ottoman Turkish بر (bir, “one”), from Old Anatolian Turkish بر (bir, “one”), from Proto-Turkic *bīr (“one”). Cognate with Old Turkic 𐰋𐰃𐰼 (b²ir² /⁠bir⁠/).

Sinne

Kaçacak bir yer aradım.

I looked for a place to escape.

İçinde ani bir telaş başladı .

There was a sudden rush inside.

Bir diğer on altı bin altı yüz altmış iki kişi ise halen kayıp .

Another sixteen thousand six hundred and sixty-two people are still missing.

Böyle bir durumda çok fazla seçeneğiniz olmuyor.

In such a situation, practically one does not have so many options.

Bu iddialı bir hedef , ancak imkansız değil .

This objective is ambitious, but not impossible.

Fakat bu sefer , onun ellerini daha kuvvetli bir el arayarak bulmuştu.

But this time, he found her hands looking for a stronger hand.

Nihayet kafasına bir şey vurulmuş gibi inledi.

Finally she moaned as if something had hit her head.

Polis olayı bir suikast girişimi olarak niteledi.

Police are calling the incident an assassination attempt.