A1
⌚

zaman

Anlam

  1. time (progression into the future with the passing of present and past events)
  2. duration
  3. interval (of time)
  4. epoch, era
  5. tense

(IPA) olarak telaffuz edilir
[zɑˈmɑn]

Bunu yer imlerine ekle

Telaffuzunuzu geliştirin

" zaman " ifadesini konuşmayı deneyin
Türkçe

Türkçe learnfeliz ile öğrenmeye başlayın.

Konuşma pratiği yapın ve " zaman " ve Türkçe içindeki diğer birçok kelime ve cümleyi ezberleyin.

Türkçe kurs sayfamıza gidin
Cümleler
Her zaman   yanında  olacağım.

I'll always be with you.

Devamını oku
Onunla  en   son   ne   zaman
⌚
  konuştunuz?

When was the last time you spoke to him?

Devamını oku
Seni   kapının   önünde  bekler bulduğum  zaman
⌚
   sanki   bunun   böyle  olacağını biliyormuş gibiydim.

When I found you waiting outside the door, it was as if I knew this would happen.

Devamını oku
Çünkü   o
👨
   zaman
⌚
   kendi  istediğimi  değil
🚫
 ,  benden  istenileni yapmaya  mecbur  olacağım.

Because then I will have to do what is asked of me, not what I want.

Devamını oku
Mesela   ben   güzel   bir
1
   kadın
👩
  gördüğüm  zaman
⌚
   muhakkak   en   evvel   öpmek
😗
  arzusu duyarım.

For example, when I see a beautiful woman, I definitely want to kiss her first.

Devamını oku
Kati  olarak   ne   bir zaman ,  ne   de   bir
1
   yer   tayin  etmiş değillerdi.

They had not definitively appointed a time or a place.

Devamını oku
Felaket ,  nedense , başkalarında  olduğu   zaman
⌚
   bile   bizi  yanından kaçırıyor.

Catastrophe, for some reason, abducts us even when it is in others.

Devamını oku
Uzun   zaman
⌚
  hiçbirimiz ağzımızı açmadık.

None of us opened our mouths for a long time.

Devamını oku

Comments

ile devam edin Türkçe Türkçe
Türkçe