yüzü

Meaning

1. (accusative,form-of,singular) accusative singular of yüz
2. (form-of,possessive,singular,third-person) third-person singular possessive of yüz

Sentences

Yüzü ve bakışları bana inandığını gösteriyordu.

His face and gaze showed that he believed in me.

Bunun için o memlekette yüzü gülmeyen insan yokmuş.

For this reason, there was no person in that country who did not smile.

O günden sonra Hasan'ın yüzü gülmemiş, rengi yerine gelmemiş.

After that day, Hasan's face did not smile and his color did not come back.

Ömrümde hiçbir İnsan yüzü , hiçbir ağlayış bana bu kadar acı , bu kadar manalı görünmemişti.

No Human face, no crying in my life has ever seemed so painful to me, so meaningful.