durum

Meaning

situation; status, condition

Concepts

status

situation

state

position

condition

shape

pass

fact

case

aspect

character

circumstance

estate

lay

metamorphosis

mode

occasion

predicament

size

stand

way

weather

sitution

𐑁𐐰𐐿𐐻

fact

issue

incident

fact

place

Engelse vertaling

rank

setup

occurrence

mister

Synonyms

vaziyet

konum

hâl

hal

keyfiyet

hal ve şartlar

husus

statü

tavır

olay

ortam

pozisyon

şekil

vasat

koşul

mevki

bakım

duruş

fasıl

ihtimam

kıvam

krallık

madde

ben

Etymology

A 1930’s coinage. Partially replaced hâl and vaziyet. By surface analysis, durmak (“to stand, remain”) + dur- + -um. Cognate with Old Turkic 𐱃𐰆𐰺𐰢 (turum, “stature, height”).

Sentences

Acil bir durum var .

I have an emergency.

Durum biraz karışık .

The situation is a little complicated.

Aynı durum ihtiyacı olanlar için de geçerli.

The same applies for those in need.

Fakat bu durum değişmek üzere .

But that is about to change.

Durum bir gecede değişmeyecek.

The situation will not change overnight.

Bu durum Kosova'yı ne şekilde etkileyecek?

How will that affect Kosovo?