B2

gözleri

Meaning

definite accusative plural of göz

👁️
göz

  1. eye
  2. cell, compartment

Turkish

Start learning Turkish with learnfeliz.

Practice speaking and memorizing "gözleri" and many other words and sentences in Turkish.

Go to our Turkish course page
Sentences
Mesajı  ileten Hasan'ın  gözleri  yaşla doldu.

As he relayed the message, Hasan's eyes welled up with tears.

Hasta
🤢
  hâlâ  yüzüme bakıyor  ve   gözleri büyük   bir
1
  merak  içindeymiş  gibi  parlıyordu.

The patient was still looking at my face, and his eyes were shining as if he were in great curiosity.

Belki   şu anda   gözleri  gökyüzünde koşan  aynı  buluta dikilmişti.

Maybe right now his eyes were on the same cloud running through the sky.

Figür sakallı   olup   gözleri   siyah
  ve   beyaz
 taştan yapılmıştır.

The figure has a beard and its eyes are made of black and white stone.

Dışarı   doğru   bir
1
  adım  atınca arkadan  gelen  arabanın ışıklarından  gözleri  kamaştı.

When he took a step out, his eyes were dazzled by the lights of the car coming from behind.

Üzerine  dikilen  gözleri  görünce  büsbütün  şaşırdı.

He was completely surprised to see the eyes staring at him.

Comments