yüz

Betekenis (Engels)

Num

hundred

Noun

1. face
2. lining
3. face, surface, cutting edge
4. side, aspect
5. sense of shame, shame

Postp

(with possessive pronoun) because of

Verb

second-person singular imperative of yüzmek (to swim)

Verb

second-person singular imperative of yüzmek (to flay)

Concepten

honderd

100

gezicht

gelaat

aangezicht

zijde

kant

toet

vlak

smoel

tronie

snoet

facie

fysionomie

gelaatstrekken

oppervlak

oppervlakte

porem

site

Synoniemen

surat

çehre

yüzey

sima

üzeri

kap

sayfa

sahife

görünüş

kopya

üst

veçhe

yan

yanak

yüz ifadesi

alnaç

çehreface

açı

yüz rengi

alın

bakış açısı

beniz

bet

kaplama

kenar

kılık

şekil

taraf

Uitgesproken als (IPA)

/jyz/

Etymologie (Engels)

Inherited from Ottoman Turkish یوز (yüz, “hundred”), from Proto-Turkic *yǖŕ (“hundred”).
Cognate with Old Turkic 𐰘𐰇𐰕 (yüz, “hundred”), Chuvash ҫӗр (śĕr, “hundred”), Kazakh жүз (jüz, “hundred”), Kyrgyz жүз (jüz, “hundred”), Turkmen ýüz (“hundred”), Tuvan чүс (çüs, “hundred”), Uzbek yuz (“hundred”), Yakut сүүс (süüs, “hundred”).

Zinnen

İki yüz altı .

Tweehonderd en zes.

İki yüz on iki .

Tweehonderd twaalf.

Yüz bin dolar .

Honderdduizend dollar.

Programda yüz on film yer alıyor .

Het programma bevat honderd tien films.

Satış bedeli yüz yirmi milyon avro oldu .

De verkoopprijs was honderd en twintig miljoen euro.

Yüz binlerce insan tasarruflarını kaybetti.

Honderdduizenden mensen verloren hun spaargeld.

Programın toplam değeri yüz bir milyon avro .

De totale waarde van het programma is honderd en een miljoen euro.

Proje iki yüz kırk milyon avroya mal olacak .

Het project kost tweehonderdveertig miljoen euro.