içinde

Reikšmė

in, within, inside

Tariama kaip (IPA)

/itʃinˈdɛ/

Etimologija

Literally, “in the inside of him/her/it”, analysable as iç (“inside”) + -i (“3rd person singular possessive suffix”) + -de (“locative ending”).

Sakiniai

Projenin üç ay içinde hazır olması bekleniyor.

Tikimasi, kad projektas bus parengtas per tris mėnesius.

Fakat süreç içinde sorunlar da yaşanmıyor değil .

Tačiau procese nėra jokių problemų.

Fabrikanın bir yıl içinde açılması bekleniyor.

Tikimasi, kad gamykla bus atidaryta per metus.

Ömer bu karmakarışık eşya içinde daha çok sıkıldı.

Šiais chaotiškais daiktais Omaras buvo nuobodesnis.

Böylece kentli halk içinde yaygınlaşmıştır.

Taigi miesto žmonės tapo plačiai paplitę.

Projenin dört yıl içinde tamamlanması bekleniyor.

Tikimasi, kad projektas bus baigtas per ketverius metus.

Bu ay içinde uluslararası bir ihale açılabilir.

Šį mėnesį galima atidaryti tarptautinį konkursą.

Bölgede ilköğretim ve lise içinde eğitim kurumları bulunur .

Regione yra švietimo įstaigų pradinėje ir vidurinėje mokykloje.