böyle

Mane (Îngilîzî)

Det

such; like this (that, these, those)

Adv

1. so; in this way; like this (that)
2. in this level, so ... as this
3. signifies surprise or disfavour when added to questions

Têgeh

bi vê awayî

bi vî awayî

hanê

weha

welê

wiha

wilo

Hevwate

öyle

böylece

şöyle

öylesine

bu gibi

o kadar

bile

böylesi

bu sonuçla

dahi

nitekim

onun gibi

o yüzden

öyle bir

belgili tanımlılık

aynı türden

öylesi

benzer

bu kadar

bundan

bunun gibi

bunun için

buradan

bu şekilde

bu tarzda

nasıl

Werger

such

ainsi

tan

assim

so

thus

así

solch

dermate

així

così

tel

tan

sic

dusdanig

Wekî (IPA) tê bilêvkirin

/bøj.le/

Etîmolojî (Îngilîzî)

Ji Ottoman Turkish mîras hatiye girtin: بویله

Hevwate bi azerî: belə

In summary

Inherited from Ottoman Turkish بویله (böyle), from Old Anatolian Turkish بیله (beyle), بویله (böyle), from Proto-Turkic *bunlayu. Cognate with Azerbaijani belə, (archaic) böylə, Gagauz bölä.

Hevok

Ne bu böyle ?

Eve çîye?

Sana ne oldu böyle ?

Çi hat serê te?

Ne yapıyorsun böyle ?

Hûn çi dikin?

Neden böyle yapıyorsun?

Tu çima vî karî dikî?

Burası da ne böyle ?

What is this place?

Ortada böyle bir şey yoktu.

Tiştek wusa tunebû.