evvel

Senso

Noun

beginning

Adj

1. first, initial
2. former

Adv

1. at first, initially
2. formerly

Pronunciato come (IPA)

/evːæl/

Etimologia

Inherited from Ottoman Turkish اول, from Arabic أَوَّل (ʔawwal).

Frasi

Dört sene evvel ölen kendi babasını hatırladı.

Ricordava suo padre, che morì quattro anni fa.

Hatta birkaç akşam evvel birisi altın saatini atmıştı.

Anche alcune sere, qualcuno ha lanciato l'orologio dorato.

Mesela ben güzel bir kadın gördüğüm zaman muhakkak en evvel öpmek arzusu duyarım.

Ad esempio, quando vedo una donna bellissima, sento sicuramente il desiderio di baciare prima.

Biraz evvel daha samimi olduğunu hatırladım ve sesimi çıkarmadım.

Mi sono appena ricordato che era più sincero e non ho fatto la mia voce.

Annesi , Prag'a gitmeden evvel kızının kendisine sık sık bir Türk'ten bahsettiğini hatırlıyor.

Sua madre ricorda che sua figlia parla spesso di un turco prima di andare a Praga.

Dudu'nun kocası üç sene evvel düğün yerinde birisini vurmuş, on sene yemişti.

Il marito di Dudu ha sparato a qualcuno al matrimonio tre anni fa e ha mangiato dieci anni.

Sokaklar, biraz evvel geçtiklerinden daha tenha ve daha sessizdi.

Le strade erano più appartate e più silenziose di quanto non fossero appena passate.

Kafamda onun hakkında , biraz evvel beliren ışığa rağmen , birçok tezatların bulunduğunu seziyordum.

Ho sentito che c'erano molti contrasti nella mia testa nonostante la luce che apparve.