sahip

Signification

1. owner, possessor
2. master

Coupé comme

sa‧hip

Prononcé comme (IPA)

/saːhip/

Étymologie

Inherited from Ottoman Turkish صاحب (sâhib), ultimately from Arabic صَاحِب (ṣāḥib).

Phrases

Onu bozma gücüne sahip değildir .

Il n'a pas le pouvoir de le casser.

Her iki lider de farklı çalışma tarzlarına sahip .

Les deux dirigeants ont des styles de travail différents.

Hiçbir şeye sahip olmayanın kaybedeceği hiçbir şey yoktur.

Il n'y a rien pour ceux qui n'ont rien à perdre.

Tesis kırk megawattlık kapasiteye sahip olacak .

L'installation aura une capacité de quarante mégawatt.

Ayrıca oyunun belirli bölümünde tank kullanma olanağına sahip olunuyor.

De plus, dans une certaine partie du jeu, la possibilité d'utiliser des chars est disponible.

Paraya sahip olabilmek ve onu verebilmek hakka, hayata sahip olabilmek demekti.

Avoir de l'argent et donner le droit d'avoir le droit d'avoir.

Bulgar hükümeti projede yüzde elli bir hisseye sahip .

Le gouvernement bulgare a cinquante pour cent du projet.

Buna iyi bir örnek de yüksek sıkıştırma motorlarına sahip Piper Cherokee'dir.

Un bon exemple est Piper Cherokee avec des moteurs de compression élevés.