çok

Betekenis

Det

much, many, plenty, a lot

Adv

very, too

Uitgespreek as (IPA)

[tʃɔk]

Etimologie

From Ottoman Turkish چوق (çok), from Proto-Turkic *čok.

Sinne

Senin hakkında çok şey duydum.

I have heard quite a lot about you.

Çok iyiyim, teşekkürler .

I'm very good thanks, you?

Dışarısı çok güzel .

It's so beautiful out here.

Sana çok kızgınım.

I mean, I'm very angry with you.

Çok sayıda işçi işten çıkarıldı.

So many workers are dismissed.

Böyle bir durumda çok fazla seçeneğiniz olmuyor.

In such a situation, practically one does not have so many options.

Çok el , ya yağmaya ya yolmaya.

A lot of hands, either to loot or to pluck.

Siyasi krizin sona ermesine daha çok var .

The political crisis is far from over.