pek

Betekenis (Engels)

1. very
2. firm, strong.

Sinonieme

çok

fazla

gayet

sert

katı

sıkı

haşin

sağlam

hırçın

hemen

hep

koyu

müfrit

muhkem

mükemmel

oldukça

pek çok

şahane

seri

yıkılmaz

dürüşt

kavi

aşırı derecede

sailam

bey

🤵‍♂️

bol

çabuk

çetin

daha

daima

dayanıklı

hayli

Uitgespreek as (IPA)

/pec/

Etimologie (Engels)

Inherited from Ottoman Turkish پك (bek, pek), from Proto-Turkic *bek (“firm, solid, stable”).
Cognate with
Old Uyghur [script needed] (bek, “firm, solid; very”);
Bashkir бик (bik, “very”),
Kazakh бек (bek, “very, firm”),
Uyghur بەك (bek, “very”), etc.

Sinne

Onlar da beni pek istemiyorlar.

They don't want me much either.

Küçük Mehmet bu ismi pek iyi biliyordu.

Little Mehmet knew this name very well.

Sesi pek hafif ve kesikti.

His voice was very light and cut.

Bazı insanların pek garip bir hürriyet anlayışı var .

Some people have a very strange sense of freedom.

Artık hakikatin pek yakınındayım.

I'm very close to the truth now.

Aslında , pek çok istatistiki gösterge olumlu .

In fact, many statistical indicators are positive.

Yüzünde pek manalı bir tebessüm vardı .

He had a very meaningful smile on his face.

Yazarın bu dönemde yazdığı pek çok öykü savaş ve ordu yaşamı üzerinedir.

Many stories written by the author during this period are about war and army life.