hakkında

Betekenis (Engels)

about, concerning

Etimologie (Engels)

Inherited from Ottoman Turkish حقنده (hakkında). By surface analysis, the third-person possession locative case of hak (“justice, right”) from Arabic حَقّ (ḥaqq). Cognate with Azerbaijani haqqında, Bashkir хаҡында, Uzbek haqida.

Sinne

Senin hakkında çok şey duydum.

I have heard quite a lot about you.

Hakkında ne biliyoruz?

What do we know about Jesus?

Ne hakkında konuşuyorlar ?

What are they talking about?

Operasyonları hakkında bir fikrim yok .

I have no idea about their operations.

Her şeye rağmen , nefsi hakkında kullanacağı sözlerin ölçüsüne dikkat ediyordu.

Despite everything, he was careful about the extent of the words he would use about his nafs.

Robotik grubu , bir tür iş birliği için bazı coğrafya tiplerini yakalamak hakkında konuşuyordu.

The robotics group was talking about capturing some type of geography for some kind of collaboration.

Onun dışardaki hayatı hakkında duyduklarıma inanmak çok güçtü.

It was hard to believe what I had heard about his life outside.

Kafamda onun hakkında , biraz evvel beliren ışığa rağmen , birçok tezatların bulunduğunu seziyordum.

I sensed in my head that there were many contrasts about him, in spite of the light that had just appeared.