fakat

Betekenis

1. but, however, yet
2. only, if

Koppelteken as

fa‧kat

Uitgespreek as (IPA)

/faˈkat/

Etimologie

From Ottoman Turkish فقط (fakat, “only”), from Arabic فَقَط (faqaṭ).

Sinne

Fakat artık çok geçti .

It was too little, too late.

Arıyorlar , fakat sen ne dersin ?

They're looking, but what do you think?

Fakat cevap hep aynıydı.

But the answer was always the same.

Fakat bu yıl Türkiye'ye gideceğim.

But this year I will go to Turkey.

Fakat bu da daha başka sorunlara yol açabilir.

This could produce additional headaches.

Fakat bu umutlar boşa çıktı .

That hope has not borne fruit.

Fakat doktorun sert bir el hareketi onu susturdu.

But a sharp gesture of the doctor's hand silenced him.

Fakat bu alanda az bir ilerleme kaydedildi.

But there has been little progress in this area.