oyun

Anlam (İngilizce)

Noun

1. game, amusement, entertainment
2. play, drama; a theatrical performance featuring actors
3. piece, stage play, representation
4. dance, folk dance
5. deftness, stunt, dexterity, artfulness
6. prank, trick, ruse, intrigue, fiddle
7. gambling
8. various finishing moves done surprisingly

Verb

second-person plural imperative of oymak

Eş anlamlılar

hile

temsil

dans

💃

entrika

temaşa

piyes

eğlence

gösteri

oynama

parti

🥳

raks

💃

şaka

🤣

sıçrama

tertip

tiyatro oyunu

dans etme

küçük entrika

çekiliş

gülüp oynama

dalavere

dolap

düzen

hoplama

kurnazlık

muziplik

numara

🔢

Tireli olarak

o‧yun

(IPA) olarak telaffuz edilir

[oˈjun]

Etimoloji (İngilizce)

Inherited from Ottoman Turkish اویون (oyun, “game, play, drama”), from Proto-Turkic *ōyun. Compare Yakut and Dolgan ой (“to jump”).
Cognate with Old Turkic [script needed] (oyun, “play, entertainment”), Azerbaijani oyun (“game”), Bashkir уйын (uyın, “game”), Chuvash вӑйӑ (văjă, “game”), Kazakh ойын (oiyn, “game”), Khakas ойын (oyın, “game”), Kyrgyz оюн (oyun, “game”), Tuvan оюн (oyun, “game”), Turkmen oýun (“game, play”), Uyghur ئويۇن (oyun, “game”), Uzbek oʻyin (“play”), Yakut оонньуу (oonnyuu, “game”).

Cümleler

Oyun alanı sadece bir örnek .

The playground is just one example.

Oyun mu oynuyorsun?

Are you playing game?

Bence bu siyasi oyun çok tehlikeli .

I think this [political] game is very dangerous.

Oyun ayrıca birçok ödül ve adaylık aldı .

The game also received many awards and nominations.