olsun

Anlam

third-person singular imperative of olmak

Sıklık

Tireli olarak

ol‧sun

(IPA) olarak telaffuz edilir

/oɫsun/

Yeni

olmak

(intransitive) to become, come to exist, come into being
to happen, occur, be, take place, befall
to be, to have or occupy a place or position, be located or situated at
to have, own
to pass, elapse, be
to suffice, be acceptable, be all right, be okay
to be possible, be apparently valid, be likely, be plausible
to ripen, mature; (for food) to be cooked, be done
(with-dative) to fit, suit
(with-ablative) to lose, be deprived of
to have, undergo something, to be afflicted with, suffer from, experience something negative, to catch a disease

Bunu yer imlerine ekle

Arrow pointing to the button

Türkçe

Türkçe learnfeliz ile öğrenmeye başlayın.

Konuşma pratiği yapın ve " olsun " ve Türkçe içindeki diğer birçok kelime ve cümleyi ezberleyin.

Türkçe kurs sayfamıza gidin

Notes

Sign in to write sticky notes

Cümleler

Bu sana ders olsun .

That should teach you!

Ne pahasına olursa olsun .

No matter what happens...

Miktarı ne olursa olsun para
💸

kabul edemeyecekler.

They will not be allowed to receive money regardless of its amount.

Bağa bak üzüm olsun , yemeye yüzün olsun .

Look at the vineyard, it's grapes, you can eat it.

Bir
1

avuç altının olacağına bir
1

avuç toprağın olsun .

Have a handful of land instead of a handful of gold.

"Uğurlar olsun cümlenize!" diye bağırdı.

"Good luck with your sentence!" he shouted.

Questions