hemen

Anlam (İngilizce)

Adv

1. immediately, without delay
2. more or less

Adj

very (used before prepositions)

Eş anlamlılar

derhal

çabucak

çabuk

anında

o anda

birazdan

tezden

ani

seri

an

derhâl

hızlı

irticalen

ivedi

memnuniyetle

pek

seve seve

şimdi

ilk bakışta

ardından

gecikmeden

vakit geçirmeden

dakikasında

ilk görüşte

acele

hemen ardından

anî

ansızın

apansız

artık

biraz sonra

birden

çarçabuk

durmadan

erken

hemencecik

Çeviriler

sofort

tout de suite

immediatamente

subito

imediatamente

αμέσως

aussitôt

immédiatement

instantanément

meteen

unverzüglich

immédiat

soon

🔜

(IPA) olarak telaffuz edilir

/heˈmɛn/

Etimoloji (İngilizce)

Osmanlı Türkçesi öğesinden devralındı: همان

In summary

From Ottoman Turkish همان (heman, hemen), from Old Anatolian Turkish همان (hemān), from Classical Persian هَمَان (hamān, “simultaneously”).

Cümleler

Hemen kapıyı aç !

Open the door now!

Hemen arkadaşımı çağırdım.

I immediately called my friend.

Birkaç dakika oturduktan sonra hemen gitti .

After sitting for a few minutes, he left immediately.

Hemen sofrayı hazırlayıp kocasının önüne koydu.

She immediately prepared the table and put it in front of her husband.

Hemen her akşam değirmenin önündeki meydanlıkta toplanıp ahenk yapıyorduk.

Almost every evening we gathered in the square in front of the mill and made harmony.