hazır

Anlam (English)

1. ready
2. ready-made

Synonyms

şimdi

mevcut

gönüllü

işe yarar

yatkın

el altında bulunmak

hâlen

eldeki

anık

hazırlanmış

ayakta

(IPA) olarak telaffuz edilir

/hɑzɯɾ/

Etimoloji (English)

Inherited from Osmanlı Türkçesi: حاضر

In summary

Inherited from Ottoman Turkish حاضر, from Classical Persian حَاضِر (hāzir), from Arabic حَاضِر (ḥāḍir).

Cümleler

Bunun için hazır mısın?

Are you ready for this?

Çalışmaya hazır mısın?

Are you ready to work?

Eve gitmeye hazır mısın?

Are you ready to go home?

Gitmeye hazır mısınız?

Are you ready to go?

Şimdi Ankara yeniden denemeye hazır .

Now Ankara is ready to try again.

Her ikisi de diyaloga hazır olduğunu söylüyor.

Both say they are ready for dialogue.

Diğer bölgelerde katılım göstermeye hazır mısınız?

Are you ready to participate in other regions?

Ermeni gönüllü savaşçılar "hayatını feda etmeye hazır " kelimesiyle adlandırılmaktadır.

Armenian volunteer fighters are called "ready to sacrifice their lives".