hatta

Anlam

Noun

1. (form-of,locative,singular) locative singular of hat
2. (dative,form-of,singular) dative singular of hat

Adv

moreover, additionally, furthermore, what is more, even

Tireli olarak

hat‧ta

(IPA) olarak telaffuz edilir

/hatˈta/

Etimoloji

From hat (“line”) + -ta (locative suffix).

Cümleler

Hatta birkaç akşam evvel birisi altın saatini atmıştı.

In fact, a few evenings ago, someone threw away his gold watch.

Hayatımda hiçbir kadının , hatta annemin bile gözlerine dikkatle baktığımı hatırlamıyorum.

I don't remember ever looking into the eyes of any woman in my life, not even my mother.

Hatta bunları o zaman düşünüp düşünmediğimi de iyice tayin edemiyorum.

In fact, I can't even determine whether I thought of them at that time.

Bu günden sonra birçok ressamların rahatı, hatta bazılarının uykusu kaçtı.

After this day, many painters lost their comfort, even some of their sleep.

Üstü başı ötekiler kadar , hatta daha fazla perişandı.

He was as miserable as the others, or even more so.

Hatta birkaç yerde onun sözünü keserek izah ettirdi.

He even interrupted her in a few places and made her explain.

O da bizim misafir kaldığımız yüzbaşıyı, çocuklarını, hatta beni ve kardeşimi hatırladı.

He remembered the captain we were staying with, his children, even me and my brother.

Hatta geç kalıp treni kaçırmak pahasına da olsa, çocukluğumun bu sihirli köyüne muhakkak gidecektim.

In fact, I would definitely go to this magical village of my childhood, even if it meant staying late and missing the train.