kötü

Anlam (İngilizce)

Adj

bad, evil

Noun

villain, knave, rogue

Karşısında

iyi

Eş anlamlılar

fena

👎

iğrenç

berbat

👎

pis

yaman

bozuk

değersiz

çirkin

kem

👎

korkunç

yağmurlu

yanlış

huysuz

zararlı

zayıf

ahlaksız

kapalı

şeytanî

düşkün

duygusuz

el yazısı

enayi

habis

haksız

hayırsız

itici

kalitesiz

kara

kutsal olmayan

mahzurlu

muzır

nahoş

rezil

saçma

salak

şeytani

şirret

soysuz

şüpheli

takdis edilmemiş

tatsız

utanmaz

yaramaz

yavuz

boktan

dine aykırı

bombok

aşırı kötü

dehşete düşüren

kutsanmamış

Çeviriler

mauvais

👎

bad

👎

malo

👎

schlecht

👎

böse

slecht

👎

evil

mau

👎

cattivo

👎

nasty

übel

👎

schlimm

👎

κακός

malus

(IPA) olarak telaffuz edilir

/cø̞.tʏ/

Etimoloji (İngilizce)

Osmanlı Türkçesi öğesinden devralındı: كوتی

Ermenice ile aynı kökten türemiştir: գոդի

Azerbaycan dili ile aynı kökten türemiştir: pis

In summary

From Ottoman Turkish كوتی (kötü).
Perhaps related to göt (“ass”). For the sense development, compare Arabic دُبْر (dubr, “buttocks->unfortunate”). Initial /k/ preserved unvoiced perhaps to distinguish the word from göt. However, the vowel of the last syllable of kötü cannot be explained morphologically which makes unlikely a derivation from göt (“ass”).
Dankoff puts under Armenian գոդի (godi) in his list of Turkish words whose Armenian etymology is speculative or not firmly established. To be compared to the Turkish dialectal form of Çanıllı kötü (“weak, thin, sickly”). For the sense development, compare with Persian پیس (“stained, wrinkled, leprous”) (archaic), whence Turkish has pis (“filthy”) and Azerbaijani pis (“bad, dirty”).

Cümleler

Bu gerçekten kötü .

This is really bad.

Gıda en kötü sorun olarak kaldı .

Food remained the worst problem.

Kötü bir niyetimiz yoktu.

We had no bad intentions.