fazla

Anlam (İngilizce)

Adj

much, many

Adv

too

Eş anlamlılar

artık

çok

aşırı

pek

küsur

artan

fazlalık

hayli

hep

lüzumsuz

lüzumundan fazla

ölçüsüz

pek çok

üst

yedek

yoğun

ziyade

aşkın

ihtiyaçtan fazla

bol

bolluk

çokluk

daima

gereğinden fazla

gür

Tireli olarak

faz‧la

(IPA) olarak telaffuz edilir

/fɑzɫɑ/

Etimoloji (İngilizce)

Osmanlı Türkçesi öğesinden devralındı: فضله

In summary

From Ottoman Turkish فضله (fazla), from Arabic فَضْلَة (faḍla), from فَضَلَ (faḍala, “be left over, to excess”).

Cümleler

Fazla zaman yok .

There isn't much time.

Daha fazla rekabetin rolü nedir ?

What is the role of more competition?

Patlamada altmıştan fazla insan yaralandı.

More than sixty people were injured in the explosion.

Dünya çapında doksan milyondan fazla albüm satılmıştır.

More than ninety million albums have been sold worldwide.

Mesai saatlerinde ise sorumlu uzman hekim ve birden fazla asistan ve intörn doktorlar da bulunur .

During working hours, there are also responsible specialist physicians and more than one assistant and intern doctors.

Bu eğitim kurumu kuruluşundan bu yana sekiz binden fazla müzisyeni eğitti.

This educational institution has trained more than eight thousand musicians since its establishment.