eden

Anlam (İngilizce)

imperfect participle of etmek

Sıklık

A2
Yeni
etmek

  1. to do; to make
  2. to equal, make
  3. (transitive,with-ablative) to leave somebody deprived of something
  4. (auxiliary) Forms active verbs from adjectives and nouns, especially Arabic verbal nouns.

Devamını oku

Bunu yer imlerine ekle

Bu kelimeyi yaz

" eden " yazmayı deneyin
Türkçe

Türkçe learnfeliz ile öğrenmeye başlayın.

Konuşma pratiği yapın ve " eden " ve Türkçe içindeki diğer birçok kelime ve cümleyi ezberleyin.

Türkçe kurs sayfamıza gidin

Notes

Sign in to write sticky notes
Cümleler
Bu   sefer , yılbaşı gecesini  takip   eden   günler   gibi   de  değildim.

This time, I wasn't like the days following New Year's Eve.

Devamını oku
Sevgili  gözlerini kapatan  ve   seni  gözyaşlarıma  kör   eden   ne ?

What ever made your dear eyes close and you are blind to my tears?

Devamını oku
Anlamıyordum,  bu   adamları , bunları yapmaya  sevk   eden  saikler  nedir ?

I didn't understand, what are the motives that led these men to do these things?

Devamını oku
Bunu   takip   eden  dansta  ben   daha  gitmeye  vakit
⌚
  bulamadan,  başka  birisiyle kalktı.

In the dance that followed, she got up with someone else before I even had time to go.

Devamını oku
Para
💸
  karşılığında  bir
1
  kumarhaneyi  himaye   eden   bakan   bu  durumun çözülmesi  için   derhal  harekete  geçer .

The minister, who protects a casino in exchange for money, takes immediate action to resolve this situation.

Devamını oku
Yoğun   eriyik   ihtiva   eden  topraklarda yaşarma durur.

Living stops in soils containing dense melt.

Devamını oku
Oysa   askeri  karakutular  yüksek   önem   arz   eden  görevlerde  de  kullanıldıkları  için  farklıdırlar.

However, military black boxes are different because they are also used in tasks of high importance.

Devamını oku

Questions

ile devam edin Türkçe Türkçe
Türkçe
Kurslar