garip

Anlam (İngilizce)

Adj

1. desolate, miserable, dejected
2. Away from home, stranger, foreign, peregrine.
3. strange, bizarre, weird
4. (figuratively) touching, inducing sadness

Noun

A dervish who considers himself a stranger and a guest in the mortal world and rejects worldly possessions.

Eş anlamlılar

tuhaf

gariban

acayip

yabancı

biçare

zavallı

çaresiz

acaip

olağandışı

olağanüstü

şaşkınlık

sefil

talihsiz

uygunsuz

yalnız

yapayalnız

yat

yoksul

acâip

fukara

harikulâde

yadırgatıcı

aksi

değişik

fakir

hayret

huysuz

ilginç

kimsesiz

Çeviriler

bizarre

seltsam

étrange

merkwürdig

estranho

bizarr

vreemd

estrany

👽

sonderbar

weird

komisch

eigenartig

bizarre

strano

extraño

(IPA) olarak telaffuz edilir

/ɡaˈɾip/

Etimoloji (İngilizce)

Osmanlı Türkçesi öğesinden devralındı: غریب

In summary

Inherited from Ottoman Turkish غریب (garib, “a stranger, a man away from home, strange, curious, surprising”), from Arabic غَرِيب (ḡarīb, “strange, peculiar, foreign, unfamiliar”), from غَرُبَ (ḡaruba, “to be a stranger, to be strange, odd, obscure”)..

Cümleler

Garip garip yüzüne baktım .

I looked at his strange, strange face.

Fakat bu sırada içeriye garip bir adam girdi .

But in the meantime, a strange man came in.

İçinde garip bir üzüntü vardı .

There was a strange sadness in him.

Bazı insanların pek garip bir hürriyet anlayışı var .

Some people have a very strange sense of freedom.