prédio

Anlam (İngilizce)

1. (masculine) edifice (a building, especially an imposing one)
2. (masculine,specifically) a large, multi-story building with rooms or floor belonging to different people or used for different purposes, such as an apartment block or skyscraper

Tireli olarak

pré‧di‧o

Cinsiyet

♂️ Eril

(IPA) olarak telaffuz edilir

/ˈpɾɛ.d͡ʒi.u/

Etimoloji (İngilizce)

From Latin praedium (“estate”).

Cümleler

Um grupo de pessoas esperando para entrar em um prédio branco .

Beyaz bir binaya girmek için bekleyen bir grup insan.

Três trabalhadores estão saindo de seu prédio seguro no final do dia .

Üç işçi günün sonunda güvenli binalarından ayrılıyor.

Várias pessoas estão sentadas do lado de fora de um prédio .

Birkaç kişi bir binanın dışında oturuyor.

O trabalho na construção do prédio principal começará dentro das próximas semanas .

Ana binayı inşa etme çalışmaları önümüzdeki haftalarda başlayacak.

Um trabalhador do hotel ainda encontrado no gramado do prédio .

Otelden bir işçi hala binanın çimlerinde bulundu.