punt

Anlam

1. (neuter) point (a position, place, or spot)
2. (neuter) point (moment in time)
3. (neuter) point (central idea, argument, or opinion of a discussion or presentation)
4. (neuter) point (tally of worth or score, such as in a game)
5. (neuter) point (mark, note, or grade, as in for a class)
6. (neuter) point

(IPA) olarak telaffuz edilir

/pʏnt/

Etimoloji

Borrowed from Latin punctum.

Cümleler

Dat is niet het punt waar het om gaat .

Önemli olan bu değil.

Dat is een zeer belangrijk punt voor heel de wereld .

Bu tüm dünya için çok önemli bir nokta.

Dames en heren , er moet op dit punt nog veel werk worden verzet .

Bayanlar ve baylar, bu noktada hala çok fazla iş yapılması gerekiyor.

Mijn laatste punt betreft de deur naar onderzoek en technologie .

Son noktam araştırma ve teknoloji kapısıyla ilgili.

Nog een punt waar ik de aandacht op zou willen vestigen zijn de cijfers .

Dikkat çekmek istediğim bir diğer nokta da rakamlar.

We hebben apart gestemd over het vierde punt , maar niet over het vijfde punt .

Dördüncü nokta için ayrı olarak oy kullandık, ancak beşinci noktada değil.

Ik neem met de nodige zorg kennis van uw uitspraken op dit punt .

Gerekli özenle, bu noktada ifadeleriniz hakkında bilgi sahibi oluyorum.

Mijn tweede punt betreft de bemiddelaar .

İkinci noktam arabulucu ile ilgili.