begint

Anlam (İngilizce)

1. (form-of,indicative,present,second-person,singular,third-person) inflection of beginnen:
2. (archaic,form-of,imperative,plural) inflection of beginnen:

(IPA) olarak telaffuz edilir

/bə.ˈɣɪnt/

Cümleler

De voorstelling begint om acht uur .

Gösteri saat sekizde başlıyor.

Er is nog steeds tijd , al begint die wel te dringen .

Hâlâ zaman var, ancak nüfuz etmeye başlıyor.

Een goede veiligheidssituatie begint in eigen land .

Kendi ülkenizde iyi bir güvenlik durumu başlar.

Op het wereldtoneel begint dit alles belachelijk te worden .

Bütün bunlar dünya sahnesinde saçma olacak.

Uit onze economische analyses blijkt dat deze strategie daadwerkelijk iets begint op te leveren .

Ekonomik analizlerimiz, bu stratejinin aslında bir şeyler sunmaya başladığını göstermektedir.