ami

Anlam (İngilizce)

friend (one who is affectionately attached to another)

Kavramlar

arkadaş

dost

ahbap

kız arkadaş

müsait

seven

sevgili

tanıdık

uygun

yakın arkadaş

yaren

yoldaş

abacı kebeci

biliş

ahbab

genetik olarak birbirine bağlı canlı

çalışma arkadaşı

iş arkadaşı

meslektaş

Eş anlamlılar

camarade

copain

amie

compagnon

copine

amant

❤️

amical

allié

partisan

collègue

petit ami

relation

d’ami

mon ami

connaissance

petite amie

enthousiaste

amitié

bon ami

pote

🧉

proche

protagoniste

quaker

alliée

ami politique

chum

collaboratrice

faire-valoir

mon vieux

partisan de la même doctrine

petite copine

petit frère

sigisbée

collegue

petit amie

allions

coallié

swain

admirateur

d'ami

allier

amateur

amie intime

amis

associé

champion

compagne

défenseur

femme

👩

fiancé

fille

👧

frérot

homme

👨

maîtresse

mec

parent

partenaire

pendentif

(IPA) olarak telaffuz edilir

/a.mi/

Etimoloji (İngilizce)

Inherited from Middle French amy, ami, from Old French ami, amic, from Latin amīcus. Compare Catalan amic, Italian amico, Portuguese amigo, Romanian amic, Sardinian amícu, Spanish amigo. Doublet of igo.

Cümleler

Oui , cher ami , je souffre !

Evet sevgili arkadaşım, acı çekiyorum!

Un ami attend de vous que vous preniez les bonnes décisions .

Bir arkadaş, doğru kararları vermenizi bekler.

Je n'ai pas de petit ami .

Erkek arkadaşım yok.

L'architecte était un ami du sculpteur .

Mimar heykeltıraşın arkadaşıydı.

Panard resta son ami fidèle .

Panard sadık arkadaşı olarak kaldı.

Willis Stryker est un ami d'enfance de Luke Cage .

Willis Stryker, Luke Cage'in çocukluk arkadaşıdır.

François Marcantoni, un ami de Delon , est accusé de l'assassinat.

Delon'un arkadaşı François Marcantoni suikastla suçlanıyor.

Son seul ami est un garçon efféminé aussi impopulaire qu'elle .

Tek arkadaşı olduğu kadar popüler olmayan bir çocuk.