older

Anlam (İngilizce)

comparative form of old: more old, elder, senior

🧓

old

• Adj
• Noun

Devamını oku

Kavramlar

yıllanmış

yaşını başını almış

Eş anlamlılar

elder

senior

brother

👨‍👦

old

🧓

sister

👩‍👧

elderly

aged

sr.

oldest

eldest

major

greater

bigger

of age

ancient

higher

older sibling

earlier

first-born

former

greatest

long ago

mature

parent

retired

very heavy

very old

very expensive

elder sibling

my brother

Çeviriler

mayor

aîné

plus âgé

älter

ouder

maggiore

idosa

ältere

més gran

vieux

🧓

أقدم

ancien

🧓

gran

mais velho

alt

🧓

(IPA) olarak telaffuz edilir

/ˈəʊldə/

Cümleler

She also has an older son from an earlier marriage .

Ayrıca daha önceki bir evliliğinden büyük bir oğlu var.

An older man is walking along the street in front of a woman .

Yaşlı bir adam bir kadının önünde sokak boyunca yürüyor.

She was raised by her widowed mother and an older sister .

Dul annesi ve ablası tarafından yetiştirildi.

For the first KdF trips , the German cruise companies mostly chartered older passenger ships .

İlk KDF gezileri için, Alman kruvaziyer şirketleri çoğunlukla eski yolcu gemilerini kiraladı.

To authorize programming , a portable smartcard is used for older receivers .

Programlama yetkisi için, eski alıcılar için taşınabilir bir akıllı kartı kullanılır.