called

Anlam (İngilizce)

Verb

simple past and past participle of call

Adj

Having been called.

call

• Verb
• Noun

Devamını oku

Karşısında

uncalled#Adjective

Eş anlamlılar

named

invited

summoned

be named

invoked

referred to

known as

mentioned

by name

is

say

🗣️

self-styled

sent for

so-called

tell

yclept

to be

be known as

appeal

bear

🐻

called out

carry

denominated

designated

hight

immodestly

Çeviriler

gerufen

llamado

accersitus

angerufen

llama

genannt

rief

ملقب

مسمي

مسم

منادي

مسمى

heißen

kalt

🥶

منادى

(IPA) olarak telaffuz edilir

/kɔːld/

Cümleler

As soon as he saw me among the crowd , he called to me to come down .

Beni kalabalık arasında görür görmez, aşağı inmeye çağırdı.

They were similar to what other countries called medium tanks .

Diğer ülkelerin orta tanklar olarak adlandırdığı şeye benziyorlardı.

She called it an " amicable and truly mutual decision ".

O buna "dostane ve gerçekten karşılıklı bir karar" dedi.

Before , the country was divided into just nine units , also called " oblast ".

Daha önce, ülke "Oblast" olarak da adlandırılan sadece dokuz birime ayrıldı.

It is called the Sistine Chapel of Ancient Egypt .

Buna eski Mısır'ın Sistine Şapeli denir.

These changes are called somatic mutations and are not inherited .

Bu değişikliklere somatik mutasyonlar denir ve kalıtsal değildir.