gözleri

Significado

definite accusative plural of göz

Frases

Gözleri tekrar nazarı dikkatimi celbetti.

Seus olhos novamente atraíram minha atenção.

Mesajı ileten Hasan'ın gözleri yaşla doldu.

Os olhos de Hasan se encheram de lágrimas.

Hasta hâlâ yüzüme bakıyor ve gözleri , büyük bir merak içindeymiş gibi parlıyordu.

O paciente ainda estava olhando para o meu rosto e seus olhos brilhavam como se ele estivesse em grande curiosidade.

Belki şu anda gözleri gökyüzünde koşan aynı buluta dikilmişti.

Talvez ele agora estivesse na mesma nuvem com os olhos correndo no céu.

Figür , sakallı olup gözleri siyah ve beyaz taştan yapılmıştır.

A figura é feita de barba e feita de pedra em preto e branco.

Dışarı doğru bir adım atınca arkadan gelen arabanın ışıklarından gözleri kamaştı.

Quando ele deu um passo, seus olhos deslumbraram das luzes do carro vindo por trás.

Üzerine dikilen gözleri görünce büsbütün şaşırdı.

Ele ficou completamente surpreso ao ver os olhos plantados nele.