bütün

Significado

Det

1. entire, complete
2. all
3. not divided into small coins, a whole (banknote etc.)

Noun

something unitary; having the quality of oneness.

Hifenizado como

bü‧tün

Pronunciado como (IPA)

/byˈtyn/

Etimologia

From Ottoman Turkish بوتون (bütün), from Proto-Turkic *bütün, a derivation of *büt- (“to end, accomplish”).

Frases

Ve bu küçük an , bana bütün geldiğimiz yoldan uzun görünüyordu.

E esse pequeno momento parecia mais longo do que todo o caminho que viemos até mim.

Bütün kabahatlerin yalnız bende olduğunu itiraf ederim .

Admito que todos os delitos estão sozinhos.

Ve bu "bizimki", bütün mülkiyetiyle "benimki!" demek istiyordu.

E isso "nosso", com toda a sua propriedade, "minha!" ele quis dizer.

Bütün mukavemetlerim faydasız kalıyor.

Todos os meus pontos fortes permanecem inúteis.

Bütün bunlar kendine fazla güvenmenin neticeleri.

Todos esses são os resultados de mais confiança.

Buna inanmıyordum; şu halde neydi bütün bu sözlerin manası ?

Eu não acreditei; Então, qual era o significado de todas essas palavras?

O günlerde bütün dünyayı bir parmağımla yerinden oynatabileceğimi sanıyordum.

Naqueles dias, pensei que poderia mover o mundo inteiro com um dedo.

Bütün gün bir işe yaramayan çifteyi o tarafa çevirip ateş ettim.

Virei o par que não funcionou o dia todo e a demiti.