🍽
At the restaurant
I'm hungry! Let's order some food and get ourselves a drink.
Pilav yiyen kaşığını yanında taşır.
O arroz -comer colher carrega com ele.
İçki yeşilimsi bir 1 renktedir.
1
A bebida é esverdeada.
Kemal hala köşede duruyor, fakat barın kapısına dikkatle bakıyordu.
Kemal ainda estava no canto, mas estava olhando com cuidado a porta do bar.
O zibidiler de çalarlar bıçağı.
Aqueles Zibidis também tocam uma faca.
Aş taşınca kepçeye paha olmaz .
Não é inestimável para o balde quando ele transborda.
Restoran sahibi ve çalışanları ölüm komplo teorisyenlerinden tehditleri almıştır.
Os proprietários e funcionários de restaurantes receberam ameaças dos teóricos da conspiração da morte.
Bir 1 hafta sonra bitecek olan lokanta karnesini yenileyecek kadar bile param kalmamıştı.
1
Eu nem tinha dinheiro suficiente para renovar o boletim de restaurantes que terminaria uma semana depois.
Bu bıçkın fanilasını ne zaman ⌚ giymiştim?
⌚
Quando eu usei este fã de faca?