türlü

Betekenis

Adj

varied, various, assorted, miscellaneous

Noun

a stew made of a mixture of vegetables

Uitgesproken als (IPA)

/tyɾˈly/

Etymologie

From Ottoman Turkish درلو (türlü, türlü), equivalent to tür + -lü.

Zinnen

Her şey bana başka türlü görünüyor; size öyle değil mi ?

Alles ziet er anders uit voor mij; Is het niet zo?

Hulasa bir başka türlü olmuşsun.

Hulasa, je bent anders geweest.

Kapıya gelince, bir türlü anahtar deliğini bulamadı.

Wat de deur betreft, hij kon zijn sleutelgat niet vinden.

Burasını bir türlü hatırlayamıyordu.

Hij kon zich deze plek niet herinneren.

Dakikaları çeyrekler takip ediyor, bir türlü ölünün üstünden ayrılmak istemiyordu.

De kwartalen volgden de minuten en hij wilde de doden niet verlaten.