içine

Reikšmė

in

Etimologija

From içi + -n- + -e.

Sakiniai

Beni evinin içine sokmak tehlikelidir!

Pavojinga mane įdėti į savo namus!

Hiç mukavemet etmeden gözlerimin içine baktı.

Jis pažvelgė į mano akis be jokių jėgų.

Yüzümü yağlı , yapışkan bir şey gibi kaplayan bir gülümseme ile onun gözlerinin içine baktım.

Pažvelgiau į jos akis su šypsena, dengiančia mano veidą kaip kažkas riebaus, lipnaus.

Birkaç parçadan ibaret eşyasını onun içine gayet muntazam şekilde yerleştirdi.

Jis labai tvarkingai padėjo savo daiktus.