hoş

Reikšmė

1. nice
2. pleasant, pleasing

Etimologija

Inherited from Ottoman Turkish خوش (hoş), from Persian خوش. Cognate with Baluchi وش and Bengali খোশ (khōś).

Sakiniai

Bu hiç hoş değildi.

Tai visai nebuvo malonu.

Çok hoş görünüyorsun.

Tu atrodai labai gražiai.

Tekrar hoş geldiniz .

Sveikas sugrįžęs.

Evine hoş geldin .

Sveiki atvykę į savo namus.

Kulağa çok hoş geliyor .

Skamba labai gerai.

Hoş geldin Hakkı , işler nasıl ? dedim.

Sveiki, kaip viskas? Aš pasakiau.

Oturduğu yerden ayrılmak da hoş bir şey değildi.

Palikti ten, kur jis sėdėjo, nebuvo malonus dalykas.

Ancak mahkeme başkanı bu fikri hoş karşılamadı.

Tačiau teismo prezidentas šios idėjos nepavyko.