hafif

Reikšmė

Adj

1. Having little weight; light, not heavy.
2. Not difficult or tiring; easy.
3. Lacking solemnity, not serious; carefree, frivolous.
4. Easy to digest, having few calories.
5. Of little intensity or effect, not strong; weak, soft.
6. Having little importance; insignificant.
7. Not too steep, soft.

Adv

Free from concern, in a laid-back mood, lively.

Brūkšnelis kaip

ha‧fif

Tariama kaip (IPA)

/haˈfif/

Etimologija

Inherited from Ottoman Turkish خفیف (ḫafif, “light in weight or degree, foolish, undignified, immoral, quick, sharp”), from Arabic خَفِيف (ḵafīf).

Sakiniai

Yalnız orkestranın bulunduğu yerde hafif bir ışık vardı .

Buvo šiek tiek šviesos tik ten, kur buvo orkestras.

Yeni başlayan hafif bir yağmur suyun tüylerini diken diken ediyordu.

Naujai pradėtas lengvas lietus smogė vandens plunksnoms.

Bu da onlara , akşamları gene o hafif sesiyle dini ve mistik dersler verirdi.

Tai jiems suteiktų religines ir mistines pamokas vakare tuo lengvu balsu.

O aynı hafif sesiyle, başını bile çevirmeden " Olur , olur !" diyerek uzaklaştı.

Tuo pačiu lengvu balsu, net nesukeldamas galvos: „Gerai, Oler!“ Jis nuėjo.

Hafif perdahlama ile yüzey genellikle daha pürüzsüz hale getirilir.

Paviršius paprastai tampa sklandesnis su lengvu apklausa.

Hayaliyle göz göze gelince dudaklarının kenarında hafif bir tebessüm belirdi.

Kai jis atėjo į akį su savo svajone, ant jo lūpų pasirodė nedidelė šypsena.