yapmak

Mane (Îngilîzî)

1. (transitive) to make; to build, construct, fashion; to create; to manufacture; to produce; to prepare
2. (transitive) to do; to busy oneself with, act, behave
3. (transitive) to repair, fix
4. (intransitive,with-dative) to defecate

Etîmolojî (Îngilîzî)

Inherited from Ottoman Turkish یاپمق (yapmak, “to do, make, arrange”), from Proto-Turkic *yap- (“to make, create, arrange”). Cognate with Karakhanid [script needed] (yapmāq, “to build”), Old Uyghur [script needed] (yap-, “to make”).

Hevokên

Sen yapmak ister misin?

Ma hûn dixwazin wê bikin?

Bir şeyler yapmak ister misin?

Ma hûn dixwazin tiştek bikin?

Bugün ne yapmak istersin?

Hûn dixwazin îro çi bikin?

Fakat bunu yapmak için ülke sınırını geçmek gerekmedi mi ?

Lê ne hewce ye ku meriv sînorê welêt derbas bike?

Ancak bunu yapmak için bazı belgelenmemiş yöntemler keşfedildi.

Lêbelê, hin rêbazên nenas hatin kifş kirin ku vê yekê bikin.