yok etmek

Mane (Îngilîzî)

1. (transitive) to destroy, to annihilate
2. (transitive) to get rid of

Têgeh

kavil kirin

wêran kirin

ruxandin

îmha kirin

hilweşandin

xopan kirin

xirab

👎

pûç

xirab kirin

feşkilandin

ئیبادهت

birandin

سڕین

mehandin

mesaxtin

pûç kirin

qirkirin

tefandin

tune kirin

vekuştin

Berevajî

var etmek, ortaya çıkarmak

Hevwate

yıkmak

öldürmek

🔪🩸👤

ortadan kaldırmak

bozmak

mahvetmek

imha etmek

kökünü kazımak

kökünü kurutmak

dağıtmak

kaldırmak

kökünden sökmek

ortadan kaybolmak

silmek

sofrayı kaldırmak

tasfiye etmek

temizlemek

uzaklaştırmak

yıkım

söküp atmak

toptan öldürmek

hepsini öldürmek

silerek çıkarmak

ümidini yıkmak

kökünden halletmek

açmak

ödeyerek bitirmek

bastırmak

çekip gitmek

çekmek

çıkarmak

defolmak

gebertmek

gidermek

ırzına geçmek

Werger

vernichten

zerstören

détruire

destroy

effacer

distruggere

auslöschen

vertilgen

vernietigen

supprimer

destruir

löschen

ruin

niederreißen

ausrotten

Wekî (IPA) tê bilêvkirin

/ˈjoc‿etmec/

Etîmolojî (Îngilîzî)

Inherited from Ottoman Turkish یوق ایتمك (yok etmek). By surface analysis, yok (“none, nothing”) + etmek (“to make, to do”).