uygun

Mane (Îngilîzî)

1. available
2. suitable

Têgeh

berbihev

birêk

guncaw

hawe

pêketî

rewa

Hevwate

elverişli

yerinde

👍

münasip

usturuplu

uyumlu

uyar

kullanışlı

yeterli

müsait

hoş

yakışır

seçilebilir

uyan

mümkün

muvafık

özel

rahat

sabit

sırasında

temayül

uğurlu

vakitli

vasat

yarar

yaraşır

yetenek

kabul edilebilir

kibarca

adapte

bağışlayıcı

olacak

belirlenmiş

uyarlı

uygun düşen

kolaylık gösteren

muvfâfık

muvâfık

iyi

👍

onat

adamakıllı

doğru

doğru dürüst

eğilim

hak etmek

hayırlı

👍

isabetli

kabiliyet

layık

makbul

makul

Werger

passend

geeignet

angemessen

gelegen

tauglich

bon

👍

convenable

günstig

adequate

entsprechend

genehm

angebracht

appropriate

suitable

correspondant

Wekî (IPA) tê bilêvkirin

/ujˈɡun/

Etîmolojî (Îngilîzî)

Ji Ottoman Turkish mîras hatiye girtin: اویغون

In summary

From Ottoman Turkish اویغون (uygun). By surface analysis, uy- + -gun.