hapsetmek

Mane (Îngilîzî)

to incarcerate

Têgeh

avêtin zindanê

Hevwate

tutuklamak

kapatmak

hapis

saklamak

kapamak

sıkıştırmak

göz hapsi

deliğe tıkmak

duvar çekmek

dört duvar arasına kapatmak

pekitmek

duvara gömmek

ağıla kapamak

buz hokeyinde sayı yapmak

beklemek

gözaltına almak

gözetmek

Werger

emprisonner

einsperren

incarcérer

imprison

enfermer

φυλακίζω

incarcerate

imprigionare

confine

incarcerare

opsluiten

empresonar

pen

🖊️

confiner

Etîmolojî (Îngilîzî)

Ji Ottoman Turkish mîras hatiye girtin: حبس ایتمك

In summary

Inherited from Ottoman Turkish حبس ایتمك. Equivalent to hapis + etmek.