girmek

Mane (Îngilîzî)

1. (with-dative) to enter, to go in
2. (with-dative) to go in for, to take
3. (intransitive, with-dative) (a season, time &c.) to arrive

Têgeh

ketin

têketin

Berevajî

çıkmak

Hevwate

sokulmak

katılmak

dalmak

gitmek

kaydolmak

kazanmak

yazılmak

almak

işlemek

geçmek

gezmek

içeri girmek

kaçmak

kaydetmek

olmak

saklanmak

sığmak

sinmek

sızmak

süregelmek

tutulmak

yayılmak

yazmak

✍️

içeriye girmek

kendine yer sağlamak

mirasa konuvermek

konuvermek

dönüm noktasına gelmek

girinmek

alınmak

hazmedilmek

basmak

çekmek

dolaşmak

dolmak

edinmek

elde etmek

gafil avlamak

geçerli olmak

Werger

entrer

enter

eintreten

betreten

come

entrare

entrar

hereinkommen

entrar

get

μπαίνω

hineinkommen

incur

entrar

erreichen

Wekî (IPA) tê bilêvkirin

[ɟiɾˈmec]

Etîmolojî (Îngilîzî)

Ji Ottoman Turkish mîras hatiye girtin: گیرمك

In summary

From Ottoman Turkish گیرمك (girmek), Proto-Turkic *kīr- (“to enter”).