bir

Mane (Îngilîzî)

Num

one

Adj

1. one
2. Used to emphasize a particular quality about something

Adv

1. only, solely, merely
2. briefly, for a minute, momentarily, quickly
3. When (only used for momentary verbs)

Det

a, an

Pron

some

Noun

1. mono
2. single

Têgeh

yek

1

êk

ek

-ek

یهک

yak

-yek

🅰️

Hevwate

tek

atmak

herhangi bir

biri

birisi

1️⃣

birleşik

bükülmek

çevre

çıkarmak

eşit

geçenlerde

göndermek

götürmek

kavramak

kimi

öğrenmek

önce

saldırmak

👊

süre

sürmek

tıpkısı

toplamak

yöre

anlamak

havasına girmek

aynı

bazı

Werger

un

uno

1

one

um

1

un

eins

1

uno

1

een

🅰️

ein

1

één

yek

1

una

ένας

un

Wekî (IPA) tê bilêvkirin

/bir/

Etîmolojî (Îngilîzî)

Ji Ottoman Turkish mîras hatiye girtin: بر

Hevwate bi Old Turkish: 𐰋𐰃𐰼

In summary

Inherited from Ottoman Turkish بر (bir, “one”), from Old Anatolian Turkish بر (bir, “one”), from Proto-Turkic *bīr (“one”). Cognate with Old Turkic 𐰋𐰃𐰼 (b²ir² /⁠bir⁠/).

Hevok

Sana bir şey söylemem gerek .

Divê ez tiştek ji we re vebêjim.

Sana bir şey söylemem lazım .

Divê ez tiştek ji we re vebêjim.

Yapabileceğim bir şey var mı ?

Ma tiştek heye ku ez dikarim bikim?

Anlatacak bir şey yok .

Tiştek tune ku bêje.

Bu ne biçim bir soru ?

Ev çi pirs pirsî ye?

Bana bilmediğim bir şey söyle .

Ji min re tiştek bêje ez nizanim.